22 Aralık 2015 Salı

2016’da Sürdürülebilir Faiz Artışları için FED-AMB İşbirliğinin İlk Adımı Aralık’ta Atıldı

Atlantik’in iki yakasında iki hafta arayla açıklanan para politikası kararları, küresel ekonominin 2016’ya daha umutla bakması için bazı ipuçlarını barındırıyor.  İki Merkez Bankası’nın kararlarını birlikte incelediğimde, FED’in faiz artışlarının piyasalarda büyük çalkantı yaratmaması için AMB’nin dolaylı destek vereceğine dair emareler görüyorum.

3 Aralık’ta AMB’nin mali piyasaları hayal kırıklığına uğratmayı göze alıp, beklenen aylık parasal genişleme miktarını artırmamasının arkasında bu işbirliği fikri yatıyor.  

Draghi’nin 3 Aralık günü yaptığı basın toplantısı sonrasında avro-dolar paritesi 1.10’lara kadar çıktı.  Daha sonra bir miktar düzeltme olsa da, avronun dolara karşı değerlenmesi FED’in 15 Aralık’ta politika faizini 25 baz puan artırma kararı için uygun bir zemin hazırladı.  

AMB, 3 Aralık’taki açıklamasında parasal genişlemeyi, piyasaların beklediği şekilde önden yüklemeli olacak şekilde arttırsaydı, 3 Aralık sabahı 1.058 civarında olan avro-dolar paritesinin 1.05’in altına düşmesi kaçınılmaz olacaktı.  Bunun üzerine bir de FED’in faiz artışı gelince, parite hızla 1.0’a doğru düşme riskiyle karşı karşıya kalabilirdi. Avro-dolar kurunun 1.0’a doğru hızla düşmesi, FED’in faiz artışını zorlaştıracak en önemli gelişmelerden birisi olarak görülüyordu.

Faiz artışıyla birlikte paritede yaşanabilecek hızlı düşüş, yükselen piyasa ekonomilerinin de olumsuz etkilenmesinin önünü açacaktı.  Oysa, paritenin FED’in faiz artışına ciddi sayılacak bir tepki vermemesi sayesinde, iki yıldan fazla bir süredir beklenen faiz artışı, yükselen piyasalar üzerinde korkulan olumsuz etkisini göstermeden gerçekleştirilmiş oldu.

Son bir yılda paritenin ABD ekonomisinin büyüme performansı üzerindeki etkisi çok net olarak gözlenmekte.  Paritenin 1.27’den 1.2’ye düştüğü 2014Q4'te, net ihracatın %2.1’lik bir önceki döneme göre büyüme hızına katkısı %-0.89 olarak gerçekleşmiş durumda.

Hemen ardından, 2015Q1’de 1.21’den 1.08’e inen paritenin, büyüme üzerindeki etkisi çok daha olumsuz: Bu dönemde %0.6 olarak gerçekleşen çeyreklik büyümeye net ihracatın katkısı %-1.92.  Öte yandan, paritenin ağırlıklı olarak 1.10-1.15 bandında seyrettiği  2015Q2 ve 2015Q3’de, net ihracatın büyümeye katkısı sırasıyla %0.18 ve    %-0.26 olarak gerçekleşti.

Bu veriler, doların avro karşısında hızla değer kazanmasının ABD ihracatı, ithalatı ve dolayısıyla büyüme üzerindeki etkisini açıkça göstermekte. 2015Q4’te avro-dolar kuru hareketlerinin 1.05-1.13 bandında kalması sayesinde net ihracatın ABD büyümesine katkısının pozitif seviyede gerçekleşmesi imkan dahilinde gözüküyor.

Avro-dolar paritesindeki hareketlerin Atlantik’in iki yakasının ekonomileri açısından önemli sonuçları olduğu yadsınamaz. AB ekonomilerindeki kademeli toparlanmanın devam etmesi durumunda, AMB daha da güçlü bir dolar yerine daha güçlü bir ABD ekonomisini tercih edecektir. 

Nitekim, 2014 Temmuz’undan 2015 Mart’ına geçen 8 ay zarfında dolara karşı %20 civarında değer kaybeden avroyla birlikte, AB ekonomilerinin ihtiyacı olan rekabet avantajının yaratıldığı söylenebilir.
Paritenin daha aşağılara gitmesi ABD’de büyümenin ivmesini düşüreceği için, AMB böyle bir gelişmeyi tercih etmeyecektir.  Göreli fiyatların AB lehine değişmesinin yanı sıra, daha hızlı büyüyen ABD ekonomisinden kaynaklanacak ihracat talebindeki artış, 2015’te %1.5 civarında gerçekleşmesi beklenen AB ekonomik büyüme hızının 2016’da %2’nin üzerine çıkmasını sağlayabilir.